Bu yazımızda Denizli Avukat olarak idari makama müracaat nedir, idari makama müracaatın çeşitleri nelerdir, idari makama müracaatın sonuçları nelerdir ve idari makama müracaatın red edilmesinden sonra açılacak olan davada bilinmesi gerekenler nelerdir alt başlıklarıyla esasında idari makama müracaat konusunu hukuki yönleriyle açıklamaya çalışacağız.
Türk yargı sisteminde mahkemelerin dava yükü altında ezilmemesi ya da mahkemelerin çok da önemli olmayan hukuki ihtilaflarla meşgul edilmemesi adına bir takım yasal düzenlemeler yapılmakta ve vatandaşların bu yollarla mahkemeye gelmeden sorunları çözmeleri beklenmektedir. Adli yargı yolunda arabuluculuk veya uzlaştırma, idari yargı yolunda ise idari makama müracaat mahkemelerin iş yükünü azaltan hukuki yollardır.
Bu yazımızda az evvel de belirttiğimiz üzere idari yargı yolunda idari makama müracaat konusu üzerinde duracağız.
İÇİNDEKİLER
İdari Makama Müracaat Nedir?
İdari makama müracaat basit anlatımla idare ile ilişkisi olan ya da olmayan bir kişinin idareden bir şeyi yapmasını veyahut da yapmamasını istediği talep dilekçesini idareye ulaştırmasıdır.
Hakkında disiplin soruşturması yapılıp da bu soruşturma sonucunda disiplin cezası ile tecziyesine karar verilen kişi, idari makamca tesis edilen bu aleyhe işlemin kaldırılması için idari makama müracaat etmesi tipik idari makama müracaattır.
İdari Makama Müracaatın Çeşitleri Nelerdir?
İlk başvuru
Bu müracaat çeşidinde idare henüz bir işlem ya da eylem gerçekleştirmemiş olup ilgili kişi tarafından idareden bir işlem ya da eylem tesis etmesi istenir. Örneğin psikiyatri bölümünde görevli olan bir hemşirenin acil servis bölümünde hemşire olarak görev yapmak istemesi talebine bakıldığında öncesinde idarece tesis edilen bir işlem yokken ilgili kişi bölüm değişikliği talebinde bulunmuştur.
Zorunlu başvuru
İdare, bir işlem ya da eylem tesis ettikten sonra ilgili kişinin bu işlemin kaldırılması, değiştirilmesi veya düzeltilmesi gibi taleplerle idareye müracaat etmesi hali zorunlu başvurudur. Dikkat edilecek olursa bu başvuruyu diğer başvuru çeşitlerinden ayıran kanunda zorunlu olarak yapılması istenmesidir. Örneğin Kamu İhale Kanunundan kaynaklı işlemlerde zorunlu başvuru esastır. Daha detaylı bir örnek vermek gerekirse bir kamu kurumunun hizmet alım ihalesine katılan yüklenici firma ihale sonucunda en iyi teklif veren ikinci firma olmasının ardından ihaleyi kazanan firmanın esasında ihaleyi kazanmaması gerektiği yönündeki Kamu İhale Kurumu’na yapmış olduğu itirazi şikayeti kanundan doğan zorunlu başvurudur. Kanunla getirilen bu müracaat dayatmasının temelinde şayet bir yanlış durum var ise idarenin bu yanlışlığı uzlaşı ile düzeltmesidir.
İhtiyari başvuru
İdareye müracaat denildiğinde akla ilk gelen müracaat türü olup bu müracaat türünde ilgili kişiye esasında seçimlik bir hak tanınmış olup kişi isterse idareye müracaat edebilir isterse idareye müracaat etmeden idari yargı yolunda dava açabilir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usul Kanunun (İYUK) 11. maddesine bakılacak olduğunda tipik ihtiyari başvuru halinin hüküm altına alındığı görülecektir. Öyle ki ilgili kişi dava açmadan önce hakkında tesis edilen işlemin kaldırılması, değiştirilmesi veya düzeltilmesi adına üst makama, üst makam olmadığı takdirde işlemi tesis eden makama müracaat etmesi ihtiyari başvurudur.
İhtiyari başvuru yapılmasında yazımızın hemen başında da belirttiğimiz üzere yargının yükünü azaltmak, idareye olan güvenin sağlanması ve idarenin denetlenmesi yatmaktadır. İlgili kişi hakkında tesis edilen işlemin kaldırılması için idareye müracaat ettiğini ve idarenin de bu talebi kabul ettiği durumda hukuki ihtilaf yargıya taşınmadan çözülmekte aynı zamanda ilgili kişi ve idare arasında yıkılan güven köprüsü yeniden inşa edilmektedir. Aynı zamanda idare, ilgili kişinin müracaatı ile öncesinde vermiş olduğu kararı yani idari işlemi bir kez daha denetleyerek hatalı olduğunun farkına varmaktadır.
İdari Makama Müracaatın Sonuçları Nelerdir?
Başvurunun kabulü
İdare, ilgili kişi tarafından verilmiş olan müracaat dilekçesini 60 gün içerisinde kabul eder yukarıda da belirttiğimiz gibi kendi iç denetimini yaparak hatasının farkına varıp yapmış olduğu işlemden döner, böylelikle ilgili kişi mahkemeye müracaat etmeyeceği için mahkemelerin iş yükü de azalacak ve taraflar arasındaki güven ilişkisi yeniden tesis edilecektir.
İdare, başvurunun kabulü halinde İYUK 11’de sayılan kararları vermektedir. Bu kararlar ise idari işlemin kaldırılması, idari işlemin geri alınması veya değiştirilmesi ile yeni bir işlem tesis edilmesidir.
Peki idare yapmış olduğu denetimde ilgili kişinin müracaatının tamamı yönünden bir karar vermedi, bir başka değişle ilgili kişinin müracaat talebinin bir kısmını kabul edip bir kısmını kabul etmedi böyle bir durumda ne olacaktır? Böyle bir durumda ilgili kişi talebinin red edilen yani kabul edilmeyen kısmını yargıya taşıyacaktır.
Başvurunun reddi
Açık red
İdare, başvuruyu kendisine tanınan 60 günlük süre içerisinde olumsuz bir şekilde kabul etmeyip bunu ilgiliye bildirirse burada açık red hali oluşmaktadır. Örneğin idareye nöbet sayısının azaltılması talebinde bulunan özel güvenlik görevlisinin bu talebi 60 gün içinde red edilerek ilgilisine ulaştırıldığında idare talebi açıkça red etmiştir.
Zımmi red
İdare, başvuruyu kendisine tanınan 60 günlük süre içerisinde olumlu veya olumsuz bir biçimde cevap vermeyerek geçiştirmesinde zımmi red işlemi meydana gelmektedir. Örneğin Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarında nice kodunun hatalı olduğundan bahisle idareye müracaat edip hatalı kodun düzeltilmesi talebinde idare 60 gün içerisinde talebi değerlendirmez ise zimmi red gerçekleşmiş olur.
İdari Makama Müracaatın Red Edilmesinden Sonra Açılacak Olan Davada Bilinmesi Gerekenler Nelerdir?
Hangi yargı yolunda dava açılır?
İdareye müracaat edip de talebi açık bir biçimde ya da zımmi olarak red edilen ilgili kişi genellikle idari yargı yolunda dava açar. Genellikle dememizdeki sebep ise bu durumun istisnalarının bulunmasıdır. Örneğin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından tesis edilen bir işleme karşı ilgili kişi tarafından itiraz edildikten sonra komisyonca talebin red edilmesinin ardından red kararına karşı bazı hallerde adli yargı yolunda iş mahkemesine bazı hallerde idari yargı yolunda idare mahkemesine dava açılabilmektedir.
Görevli mahkeme hangisidir?
İdari yargı yolunda bilindiği üzere davanın konusuna göre ya Danıştay ya idare mahkemesi veyahut da vergi mahkemesinde dava açılması gerekmektedir.
Yetkili mahkeme neresidir?
İdari yargı yolunda idare veya vergi mahkemesinde açılacak olan davalarda genellikle idari işlemi tesis eden idarenin bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir. Ancak bazı özel kanunlarda bunun istisnai halleri düzenlenmiştir. Örnek vermek gerekirse 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununda idari işlemi yapan (A) idaresi olmasına rağmen ilgili kişi dava açıldığı esnada (B) idaresinde görev yaptığı için görev yaptığı idarenin bulunduğu yer mahkemesinde dava açabilmektedir.
Husumetin kime yöneltilmesi gerekmektedir?
Husumettin kime yöneltilmesinden kastımız açılacak olan davanın, hangi idare makamı aleyhine açılacak olduğudur. Bunun ihtimalli belirtilmesinde fayda olduğunu düşünmekteyiz. İlk ihtimalde müracaat sonucunda üst makam tarafından aynı karar verildi ise kararı veren ilk idare aleyhine husumet yöneltilir ikinci ihtimalde ise öncesinde verilen bir karara itiraz etmiş isek ve üst makam da itiraz müracaatımızı değerlendirip bir yeni bir karar verdi ise bu defa üst makam aleyhine dava açılması gerekmektedir.
Dava konusu ne olmalıdır?
Dava konusunun ne olması gerektiği de sıklıkla karşılaşılan sorular arasında gelmektedir. Zira idare aynı kararında ısrar ettiğinde ilgili hakkında verilen ilk red kararı dava konusu edilirken yine aynı örnekten gidersek bu defa üst makamca verilen başkaca bir red kararında bu defa yeni bir karar çıktığı için ilk makamın mı yoksa üst makamın mı yargıya taşınacağı gündeme gelmektedir. Burada İYUK kapsamında idareye yapılan başvuru sonucunda ortaya çıkan ilk kararın yargıya taşınmasının daha doğru olduğunu söyleyebiliriz.
Dava açma süresi kaç gündür?
İdari Yargılama Usul Kanunu 7. maddesi uyarınca aksine bir özel düzenleme bulunmadığı sürece idare mahkemesinde 60 gün, vergi mahkemesinde 30 gün içerisinde idarece düzenlenen yazılı bildirimin tebliğ tarihini izleyen günden başlamak üzere dava açılması öngörülmüştür. Ayrıca son günü tatil gününe denk gelen işlerde ise tatil gününün bitmesi ile gelen ilk mesai gününün son bulması ile dava açma süresi son bulmuş olur. Yine araya adli tatil girmesinde de dava açma süresi 7 gün daha uzamış sayılır.
Bu bilgilendirmeyi örnek ile açıklamak gerekirse, idarece hakkınızda tesis edilmiş olan disiplin cezası 01.02.2021 tarihinde tarafınıza tebliğ edildiğini varsayarsak, idari yargıda aleyhe işlemin iptali için dava açma süreniz 60 gündür ve bu süre tebliğden sonraki gün yani 02.02.2021 tarihinde başlamaktadır. Buna göre en geç 02.04.2021 tarihinde işlemin iptali için dava açmanız gerekmektedir, aksi halde hak düşürücü sürede dava ikame edilmediği için davanız süre aşımında red edilecektir.
İYUK kapsamında dava açma süresi hakkında genel bilgilendirmenin ardından konumuzla ilgisi olması bakımından bu defa idareye müracaat üzerine dava açma süresi ya da idareye müracaatın dava süresine etkisini açıklamamızda fayda olduğunu düşünmekteyiz.
İYUK 10. madde gereği idari makamların sükutu
Buna göre ilgili kişi idareye müracaat ederek tesis edilmiş olan işlemin ortadan kaldırılması, değiştirilmesi, yeni bir işlem tesis edilmesi veyahut da geri alınması yönünde dava açma süresi içerisinde üst makama müracaat edebilme hakkına sahiptir.
İdarece 60 gün içinde olumlu ya da olumsuz bir cevap verilmezse kanunen istek artık reddedilmiş sayılır. İlgililer 60 günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde, konusuna göre idare ve vergi mahkemelerine dava açabilirler.
İdarece 60 günlük süre içinde bir cevap verilebilir ama verilen bu cevap kesin değilse ilgili kişi idarenin bu kesin olmayan cevabını isteminin reddi sayarak dava açabileceği gibi idarece kendisine kesin bir cevap verilmesini de bekleyebilir. Bu takdirde dava açma süresi işlemez. Ancak, bekleme süresi başvuru tarihinden itibaren 6 ayı geçemez. Dava açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde 60 günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili idari makamca bir cevap verilecek olursa bu cevabın tebliğinden itibaren 60 gün içinde dava açabilirler.
İYUK 11. madde gereği üst makamlara başvuru
Buna göre ilgili kişi idareye müracaat ederek tesis edilmiş olan işlemin ortadan kaldırılması, değiştirilmesi, yeni bir işlem tesis edilmesi veyahut da geri alınması yönünde dava açma süresi içerisinde üst makama müracaat edebilme hakkına sahiptir. Üst makama başvuru ile dava açma süresi durur.
İdarece 60 gün içerisinde cevap verilmez ise istek red edilmiş sayılır ve dava açma süresi kaldığı yerden devam eder.
Bu bilgilendirmeyi örnek ile açıklamak gerekirse, idarece hakkınızda tesis edilmiş olan disiplin cezası 01.02.2021 tarihinde tarafınıza tebliğ edildiğini varsayarsak, idari yargıda aleyhe işlemin iptali için dava açma süreniz 60 gündür ve bu süre tebliğden sonraki gün yani 02.02.2021 tarihinde başlamaktadır. Buna göre en geç 02.04.2021 tarihinde işlemin iptali için dava açmanız gerekmekte iken 15.02.2021 tarihinde dava açmak yerine önce üst makama müracaat ederek tesis edilen aleyhe disiplin cezasının kaldırılması talep edildiğinde artık dava açma süresi durmuş ve dava açmak için geriye 46 gün kalmıştır.
Örneğimize idare açısından bakıldığında ise artık üst makamın da 15.02.2021 tarihini izleyen günden başlamak üzere 60 günlük cevap verme süresi başlamıştır. Yani üst makam da en geç 16.04.2021 tarihinde sizin müracaatınıza cevap vermesi gerekmektedir. Şayet idare 60 gün içerisinde müracaatınıza olumlu bir cevap vermedi ise 60 günün dolduğu tarihten başlamak üzere yani 16.04.2021 tarihine dava açmak için kalan 46 gün eklenerek en geç 01.06.2021 tarihinde dava açılması gerekmektedir.
İdare aleyhinize bir işlem tesis ettiğinde ya da idareye müracaatınız sonucunda olumsuz cevap alıp da dava açmak istemeniz ya da idareye müracaat konusunda danışmanlık talep etmeniz halinde konusunun uzmanı Denizli İdare Avukatı ‘ndan hukuki destek almanız faydanıza olacaktır.
Ayrıca idare ile aranızda olan sorunlarda T.C. Kamu Denetçiliği Kurumu‘na müracaat edebileceğinizi biliyor muydunuz?